Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Muhammed'in Tek Mucizesi

Herkese selamlar, bildiğiniz üzere geleneksel İslam anlayışında geniş yer tutan Muhammed’in mucizelerini hepimiz az çok bilmekteyiz. Onlarca uydurulan mucizelerin hepsine bu makalemde değinmeyeceğim. Ama yine de kısaca üzerinden geçeceğim. O’nun doğumunuda ele alarak onlarca mucize uyduruldu. Doğduğu gün gökte bir yıldızın parlaması ve bin yıllık ateşin sönmesi gibi O’nu peygamber yarışına sokup “En Büyük “ peygamber yapma uğraşı olarak görüyorum. Nitekim aynı uydurmalar İsa Peygamber içinde yapıldı. O’na ithaf edilen en büyük hatta ilah ile aynı konuma koymaları Kuran tarafından eleştirilip ifşa edilse de, Müslüman geleneği bununla yetinemeyip Muhammed’i de bu yarışa sokarak O’na ithafen mucizeler uydurdular. Ve O’na Peygamberlerin İmamı diyerek en büyük be lider peygamber algısını oluşturdular. Tabi ki bu Allah’ın tüm peygamberleri eşit olarak görmesi ve Onlar arasında ayırım yapmadığı ayeti ile çelişmekte… – Elçi, Efendisinden kendisine indirileni onayladı, gerçeği onaylayanlar d

Sünnet

Sünnet, malumumuz üzere her erkeğin küçükken başından geçmiş o talihsiz olaydır. Tüm müslümanlar ve yahudiler sünnet olurlar. Bazı hristiyan toplumlarında da görülmektedir. Tarihine baktığımız da M.Ö. 2500 yıl öncesine dayanmış bir gelenek olarak görülüyor. Tevrat’ta İbrahim Peygamberin Allah ile yaptığı anlaşma kapsamında sünnet uygulamasını yaptığını biliyoruz. Birazdan bu kısımları paylaşacağım. Sünnet maalesef ki bizim için dinin olmazsa olması gibidir. Sünnet olmayana Müslüman demezler mesela yada biri Müslüman olmak istediği zaman, ona söylenecek ilk şeyin Sünnet olması gerektiğidir. Bilim geliştikçe sünnetti savunanlar, sünnetin sağlık açısından yararları adı altında bir sürü yalan uydurdular. Mantık çerçevesinde bakarsak Allah bizleri en güzel biçimde yarattığını (95:4) söylemesine rağmen, sağlık açısından sünnet derisini kesmemizi emretmesi, Allah’ın yaratılış sistemine aykırıdır. Şimdi sünnet konusunu ilk olarak Tevrat’taki bölümle ele alacağız. Allah ve İbrahim arasında g

SELA

Ülkemizde cuma namazlarından önce, birisi öldüğünde ve perşembeyi cumaya bağlayan gecenin yatsı namazı öncesi okunan ve Muhammed Peygamberin anıldığı bir uygulama. Sela okunmasının tarihine baktığımız zaman 13.yy’dan gelme bir Osmanlı geleneği olduğunu görüyoruz. İsterseniz ilk önce aşağıda Sela’nın yazılışını ve anlamını paylaşacağım. Okunuşu: – Es Salatu Ve’s-Selamu Aleyke Ya Rasulallah! – Es Salatu Ve’s-Selamu Aleyke Ya Habiballah! – Es Salatu Ve’s-Selamu Aleyke Ya Nûre Arşillah! – Es Salatu Ve’s-Selamu Aleyke Ya Hayra Halgillah! – Es Salatu Ve’s-Selamu Aleyke Ya Seyyidel Evveline Vel Ahirin! – Vel Hamdü Lillahi Rabbil Alemin!” Anlamı; – “Ey Allah’ın Resûlu, salat-u selam senin üzerine olsun! – Ey Allah’ın Habibi, salat-u selam senin üzerine olsun! – Ey Allah’ın Arşının Nuru, salat-u selam senin üzerine olsun! – Ey Allah’ın Mahlukatının Hayırlısı, salat-u selam senin üzerine olsun! – Ey Öncekilerin ve Sonrakilerin Efendisi, salat-u selam senin üzerine olsun! – Hamd Al

Gerçek Ehli Sünnet

Bilindiği üzere kendini dine adayan insanlar ilk olarak Ehli sünnet ile tanışırlar. Benim gördüğüm bu. İlk önce ehli sünnet ne demek ona bakalım. Dinini sünnet doktrinine dayalı ve tüm dünyada % 85’lik bir kısmını oluşturan bir inanç. Bu sünnet inancı tabiki kendi içinde de parçalara bölünmüş ve iki kola ayrılmış. Sünnilik ve Şiilik. Tabi bu da kendi içinde farklı mezhep gruplarına bölünmüşler. Hanefi,Şafi,Maliki,Hanbeli. Şimdi bu kendini Ehli sünnet yapanlar tabiki de kendi kurallarını ve yöntemlerini oluşturmuşlar. Sünniler tüm sahabeden gelen hadisleri kabul ederken, Şiiler sadece On İki imamdan gelen hadis rivayetlerini kitaplarına almışlar. Bu yazdığımdan da anlaşılacağı gibi parçalara ayrışmış ve dağılmış bir İslam dinini yaşatıyorlar. Sözde uydurdukları Ehli sünneti, kendileri bile halkıyla yaşamıyorlar. Her fırsatta birbirlerine taş atıyorlar. Biri kendini diğerinden üstün görüyor. Haramları ve helalleri farklı. Kısacası bu uydurulan Ehli sünnetin Muhammed Peygamber ile ala

Mevlid Kandili

Bugün İslam aleminin en önemli günlerinden biri. Muhammed Peygamberin doğum günü. Kuranı tebliğ etmek için Allah’ın tüm halklara rahmet olarak gönderdiği ve dünyada en çok iftiraya uğrayan elçisi. Tüm camilerde ve evlerde O’na salatlar edilecek, O’ndan şefaat beklenecek. İnsanlığın Kurtuluşu olarak gönderildiğine inandıkları elçiyi bolca anılacak. Bu konu İsa peygamber ile aynıdır. Hristiyanlar 24 Aralığı 25 e bağlayan günü O’nun doğduğu gün olarak kutlarlar. Onun insanlığın kurtuluşu için geldiğini ve çarmıha gerildiğine inanırlar. Ve Allahtan çok O’nu anarlar. O’nun doğumu sırasında uydurulan hikayeler hadisler ile Muhammed Peygambere de uyarlanmıştır. Gökte yıldız parlaması buna örnek olarak verilebilir. Bu yüzden Müslümanlar Peygamber yarışı için Muhammed’i en üste koymak için değişik yollara başvurdular. Bu kandil günü gibi İsa için doğum günü varken biz neden yapmayalım gibi bir algı olduğu kesin. Örnek olarak hıristiyanlar dünyanın İsa için varolduğu aynı şekilde Müslüman kes

Müthiş Meydan Okuma

Allah’ın dinini beğenmeyenler, onu değiştirmek için ne zaman bir elçi gelse onun getirdiği dini değiştirmeye çalıştılar. Bunu ya sözleri ile yada yazıları ile yapmaya çalıştılar. Maalesef ki başarılı da oldular. Yahudi Haham’ları, Musa’nın getirmiş oldu yasaları çiğneyerek insanlara başka şeyler öğrettiler. Hristiyanlarda aynı şekilde, İsa’nın ölümünden sonra O’nun adına kitaplar yazdılar. Her bölge kendi İsa figürünü oluşturup, bu yazdığı yazılarında İsa’nın havarileri yazmış gibi gösterdiler. İncil yazmaları da kendi içinde bir çok çelişki ile doludur. Şu an kabul edilen 4 İncilin içinde İsa hakkında farklı bir anlatım mevcuttur. Daha sonra Pavlus ile şu an ki Hristiyanlık inancı ortaya çıkmıştır. Konumuza dönecek olur isek; Kuran tüm bu tahrifatları ifşa eden ve kendisinin asla değişemeyecek bir kaynak olarak sunar. İslam hakkındaki tahrifatlara bir kaç ayet örnekleri verdikten sonra değineceğim. – Kitab’ı elleriyle yazdıktan sonra onu ucuz bir fiyata satmak için onun ALLAH’tan

Allah'a Öğretilen Din

İslam dünyasında bilindiği üzere bir çok farklı görüş var. Her ülke ve ülkenin içinde de farklı bölgelere göre farklı bir “ İslam “ dini var. Kısacası İslamın içinde binlerce farklı İslam dini var. İslamım farklılaşmasındaki temel sebep ise Din adamları ve siyasi görüşünden kaynaklanmaktadır. Herkes kendi İslam dinini yaratarak insanlara yarattıkları dini aşılamışlardır. Bu yüzden Allah’ın bizlere öğrettiği din, Allah’a öğretilmeye başladı. Dini indiren ve öğreten Allah ama Allah’ın dinini beğenmeyip O’na din öğreten Din Adamları. Şimdi bu konuyu Kuran açısından ele alacağız. Bakalım dini öğreten Allah mı? Yoksa Muhammed Peygamber mi? Yoksa Din Adamları mı? – De ki: “ ALLAH’a dininizi mi öğretiyorsunuz? ALLAH göklerde ve yerde olanı bilir. ALLAH her şeyi bilendir.” – Müslüman (teslim) oldular diye seni minnet altında bırakmak istiyorlar. De ki: “Müslümanlığınızı başıma kakmayın. Aslında, sizi gerçeği onaylamaya ulaştırdığı için ALLAH sizi kendisine borçlu görür, eğer doğru kimse