Ana içeriğe atla

Müthiş Meydan Okuma

Allah’ın dinini beğenmeyenler, onu değiştirmek için ne zaman bir elçi gelse onun getirdiği dini değiştirmeye çalıştılar. Bunu ya sözleri ile yada yazıları ile yapmaya çalıştılar. Maalesef ki başarılı da oldular.
Yahudi Haham’ları, Musa’nın getirmiş oldu yasaları çiğneyerek insanlara başka şeyler öğrettiler.
Hristiyanlarda aynı şekilde, İsa’nın ölümünden sonra O’nun adına kitaplar yazdılar. Her bölge kendi İsa figürünü oluşturup, bu yazdığı yazılarında İsa’nın havarileri yazmış gibi gösterdiler. İncil yazmaları da kendi içinde bir çok çelişki ile doludur. Şu an kabul edilen 4 İncilin içinde İsa hakkında farklı bir anlatım mevcuttur. Daha sonra Pavlus ile şu an ki Hristiyanlık inancı ortaya çıkmıştır.
Konumuza dönecek olur isek; Kuran tüm bu tahrifatları ifşa eden ve kendisinin asla değişemeyecek bir kaynak olarak sunar. İslam hakkındaki tahrifatlara bir kaç ayet örnekleri verdikten sonra değineceğim.

– Kitab’ı elleriyle yazdıktan sonra onu ucuz bir fiyata satmak için onun ALLAH’tan olduğunu söyleyenlerin vay haline. Ellerinin yazdığından dolayı vay haline onların. Kazandıklarından dolayı vay haline onların! (2:79)

Bu ayeti gören herkes, bu ayette sadece Yahudi ve Hristiyanlardan bahsettiğini düşünecek. Yani Tevrat ve İncilden. Bu ayet bir bakımaİslam dünyasındaki değişimi de işaret etmekte. Kuranı yeterli görmeyenler, Allah adına kural koyanlarda bu ayetin bağlamına gitmekte. Kuran’dan sonra ikinci bir kaynak olarak uydurulan Hadis Külliyatı da bu ayetin bağlamına girmektedir. Çünkü bunları uyduranlar Allah’ın dinini yani Kuranını beğenmeyip, kendi elleri ile yazdıklarını O’nun elçisi dedi diye iftira atarak ve bu yolla Allah adına yeni din oluşturdukları için, bu Allah katından Muhammed’e verilmiş benzeri bir sözdür dediler. Bu dediğimi destekleyen Muhammed Peygambere iftira atılarak uydurulmuş bu hadis iyi bir örnektir.

– “Şunu iyi biliniz ki bana Kur’an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir…” Ebu Davud, Sünnet, 6, İmare 33; Tirmizi, İlim 10)

“ ONUN BİR BENZERİ “ yani Allah’ın sözü ile bir beşerin sözü! Aynı olabiliyor. Allah bu iddaya ve bu uydurulmuş hadise, Muhammed Peygamberide içine alarak şöyle meydan okuyor.

– “Ona bir hazine, yahut onunla birlikte bir melek inmeli değil miydi?” dedikleri için neredeyse göğsün daralacak ve sana vahyedilenin bir kısmını terk edeceksin. Sen yalnız bir uyarıcısın; ALLAH her şeyi kontrol edendir.
– “Onu o uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Haydi ona benzer, uydurulmuş ON SURE getirin. ALLAH’tan başka tüm dostlarınızı da çağırın, doğru sözlülerseniz!”
– Size cevap veremedilerse bilesiniz ki o ALLAH’ın bilgisiyle indirilmiştir ve O’ndan başka tanrı yoktur. Artık Müslüman olacak mısınız? (11:13-14)

İşte! Tüm hadis külliyatını çöpe atan ve Muhammed Peygamberi savunan müthiş bir meydan okuma… ve ayetin sonundaki soru tüm İslam alemine yöneltilen bir soru,
“ARTIK MÜSLÜMAN OLACAK MISINIZ?”
Allah, meydan okumasına burada da bırakmaz ve bu meydan okumayı daha da tırmandırır…

– Kulumuza indirdiğimizden kuşku içinde iseniz, buna benzer BİR SURE getirin. ALLAH’tan başka tüm tanıklarınızı da yardıma çağırın, doğru sözlü iseniz.
– Bunu yapamazsanız –ki asla yapamayacaksınız– o takdirde inkârcılar için hazırlanan ve yakıtı insanlar ile taşlar olan ateşten sakının. (2:23-24)

Paylaştığım 11. Surenin 12. Ayetinde Allah benzeri 10 sure derken bu iddiaya tırmandırarak 2. Surenin 23. Ayetinde bu iddayı 1 sure olarak müthiş bir güven ile meydan okumakta. Bu olağan üstü iddaya tarih boyunca bir cevap veremediler. Bunu yapamayanlar dini değiştirmek için Muhammed Peygamberi gözlerine kestirdiler. Ve O’na attıkları iftiralar ile kendi istedikleri dini uydurdular.
Son olarak Allah, kitabına olan güvenini ve meydan okumasına şöyle devam ediyor;

De ki: “Tüm insanlar ve cinler bu Kuran’ın bir benzerini oluşturmak amacıyla toplansalar ve bu konuda birbirlerine destek olsalar bile onun bir benzerini oluşturamazlar.” (17:88)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ATALAR DİNİNİ İZLEMEK

Tüm insanlar, doğduğu ve büyüdüğü ailenin öğrettikleri ile o ülkenin veya bölgenin dinini, kültürünü ve yaşam tarzını benimser. Bu hemen hemen herkes için aynıdır. Bu yüzden çocukluk döneminde bize aşılanan ne ise onunla yaşarız. Sorgulama gibi bir uğraşa çoğu insan girmez. Karşı olduğu politik bir duruma cephe alarak diğer safta durmak, sorgulayıp neyin doğru veya yanlış olduğuna bakmaz. Din, tüm dünyada hemen hemen atalarımızın üzerine ne bulduysak onu öğretir ve buna sımsıkıca bağlanır. İşin püf noktası burası. Ya atalarımız doğru yol üzerinde değildiler ise?! Kuran bu konuda bizi özgür kılarak sorgulamaya teşvik eder. Şimdi aşağıdaki peygamber örneklerinden bakarak atalar dinini inceleyelim. NUH PEYGAMBER Halkın ileri gelen inkarcıları, “Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Üzerinize egeme olmak istiyor. Allah dileseydi bir melek indirirdi. İlk ATALARIMIZDAN böyle bir şey işitmedik.  (23:24) HUD PEYGAMBER Dediler ki: “ Sadece Allah’a edelim ve atalarımı

ARAPÇA ŞART MI?

  Herkese selamlar. Bu konuyu ele almamdaki sebep insanların sürekli bizlere,  ''sen arapça bilmiyorsun, sen yorum yapamazsın senin ilmin yetmez'' şeklinde yapılan eleştirilere cevap vermek istememden dolayıdır. İnşallah bunlara cevap vermeye çalışacağım.   Öncelikle Kuran bizlere Arapça öğrenmemiz veya bilmemiz zorunluluğu getirmez. Kuran Arapça indi çünkü indiği yerde konuşulan dil Arapça idi. Bu bağlamda bir kaç ayet ile Kuran'ı kimler anlayamaz ilk önce ona değinmek istiyorum. - Şüphesiz, kafirleri uyarsan da uyarmasan da onlar için hep aynıdır, iman etmezler. - Allah da onların kalplerini ve duyularını kapatmıştır. Görüşleri de bulanıktır ve onlara büyük azap vardır. (2:6-7) - Onlara, '' Allah'ın indirdiğine uyun '' dediğinde, '' Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız'' derler. Peki ya onların ataları bir şey akıl edememiş ya da doğru yol bulamamışsa? - Kafirlerin durumu, çobanın haykırışını işiten ama o