Ana içeriğe atla

HARAM VE HELALLER

Bilindiği üzere İslam dünyası Kuran’ı izlemeyi bırakarak dinin kaynağı olarak tonlarca kitap dolusu külliyatı ve din adamlarını izlemektedir. Tabi bu da yeni  hüküm ve kurallar getirmiştir. Bu hükümlülükler kendi dini mezhebine göre de haram ve helaller oluşturmuştur. 

Şimdi haramlar ve helaller konusunu Kuran açısından ele alacağız.

İlk olarak haram koyma yetkisi konusunda bir kaç ayeti inceleyelim.

Gerçeği onaylayanlar, ALLAH’ın size helal yaptığı iyi şeyleri haram etmeyin. Sınırı aşmayın. ALLAH sınırı aşanları sevmez. (5:87)

Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü "Bu helaldir, bu haramdır" demeyin. Böylece ALLAH’a yalan yakıştırmış olursunuz. ALLAH’a yalan yakıştıranlar başarıya ulaşamazlar.(16:116)

Cehaletleri yüzünden ALLAH’a iftiralar ederek çocuklarını budalaca öldürenler ve ALLAH’ın kendilerine verdiği rızıkları haram edenler kaybetmişlerdir, şaşırmışlardır. Doğruyu göremezler.(6:140)

Yukarıdaki ayetler bizlere Allah’ın tek haram ve helal koyma yetkisi olduğunu göstermektedir. Mezhep imamları ve hadisçiler farkında yada farkında olmadan Allah’a yalan yakıştırmaktadırlar.
Tabi ki bağlamında koparılan bir ayet Muhammed Peygamberin söylediği kabul edilen hadisleri izlemenin gerekliliğini anlatıyor.

ALLAH’ın o ülkelerin halklarından elçisine ganimet bıraktığı şeyler ALLAH’ın ve elçisinindir. Yani akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara verilmelidir ki zenginlerinizin arasında tekelleşmesin. (Elçinin size verdiğini alın; ancak onun size vermediğinden uzak durun.)ALLAH’ı dinleyin. ALLAH’ın cezalandırması çetindir.

Bağlamından koparılan kısmı altı çizili ve parantez içinde görebilirsiniz. 

Hadisleri savunan kişinin size ilk söyleyeceği ayet budur. Konuyu bilmeden size bunu savunacaktır.

Bir kaç ayette Allah, “ Allah’ın ve resulün yasakladıkları ifadesi geçmektedir. İlk önce İsa peygamber için kullanılan şu ayeti inceleyelim.

Benden önceki Tevrat’ı doğrulamak ve size haram edilen bazı şeyleri helal etmek için gönderildim. Size Efendinizden bir kanıt getirdim. ALLAH’ı dinleyin ve beni izleyin.(3:50)

Bu ayette İsa peygamberin Allah’tan bu konuda yetki alarak haram şeyleri helal yapmak İçin gönderdiğinden söz ediyor. Yani Allah ona neyin Haramdan helal olacağını bir kanıt ile bildirildiği çok açık.

Muhammed peygamber açısından da ele alırsak sadece Ona vahiy olanı izlemesi emredildiği için Allah’ın emri yani Kurandaki helal ve haramları söylemesi gerektiğini anlıyoruz. Allah Kuranda çoğu yerde Allah ve resulü diye ifade kullanmaktadır. Bu Muhammed’in Allah’ın peygamberi ve O’nun izleyicisi olduğunu belirtmek içindir. Ayet şu şekilde;

Kendilerine kitap verilenler arasından, ALLAH’ı ve ahiret gününü onaylamayan, ALLAH’ın ve elçisinin yasakladığını yasaklamayan ve gerçek dine uymayan kimselerle boyunlarını eğip elleriyle tazminat ödeyinceye kadar savaşın.(9:29)

Aşağıdaki ayet bizleri bu konuda aydınlatmaktadır.

Ey peygamber, sırf eşlerini memnun etmek amacıyla, ALLAH’ın sana helal (yasal) kıldığını kendine yasaklıyorsun. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.(66:1)

Muhammed Peygamberin Allah’ın helal kıldığını bırakın kendine haram etmesi eleştirilirken, başkası adına şu haramdır, şu helaldir demesi düşünülemez. Bu Kuran’ın otoritesine yakışmadığı için bu ayet üzerinden açıkça belirtilmektedir.

Din adamlarının, mezhep imamlarının ve hadisleri yazan Buhari ve onun fanları Allah adına süper yalan söylediler ve fanları da hala söylemektedir. Külliyat diye yutturdukları dini Allah’ın dini diye yalan söylediler. İlk olarak bu konuyla ilgili uydurulmuş şu hadisi yazdıktan sonra bu uydurma hadisi ifşa eden ayetleri yazacağım.

Şunu iyi biliniz ki bana Kur'an-ı Kerim ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir. Dikkatli olun koltuğuna kurulan tok bir adamın size: 'Sadece şu Kur'an lazımdır, onda bulduğunuz helali helal, haramı da haram kabul ediniz yeter.' diyeceği günler yakındır..."
Ebu Davud, Sünnet, 6, İmare 33; Tirmizi, İlim 10)

Ayetler:
Onların bazısı, kitapta olmayanı kitaptan sanasınız diye dillerini bükerek kitaba benzetmeye çalışır ve ALLAH katından olmadığı halde, "Bu ALLAH katındandır" derler. Bile bile, ALLAH adına yalan söylerler.
ALLAH’ın kendisine kitap, bilgelik ve peygamberlik verdiği hiçbir insan, "ALLAH’tan sonra bana da hizmet ediniz" diye halkı kendisine çağırmaz. Aksine, "Öğrenip öğrettiğiniz kitap gereğince kendisini Efendisine adayan kullar olun" der.(3:78-79)

İşte yukarıdaki ayetler bizlere göstermektedir. Bunları takip edenler aslında o Şeyhlere vb.lere hizmet etmektedirler.

Şimdi gıda, altın ve ipek kumaş konusunu ele almak isterim. Ülkemizde genel kanı nesnesel olarak altın ve ipek, gıdasal olarak da bazı gıda ürünleri haram edilmiştir. 
İlk olarak altın ve ipek konusundaki şu uydurma hadisi ele alalım.

Resulullah bir miktar ipek alıp sağ avucuna koydu, bir miktar da altın alıp sol eline koydu sonra da: ‘Şu iki şey ümmetimin erkek kısmına haramdır’ buyurdu.
Ebu Davud, Libas 14, (4057). Tirmizi, Libas 1.

Bu hadis ile altın ve ipek haram kılınmıştır. Ancak bu haramı uyduran kim ise şu ayeti okumadığı kesin. Ülkemizde de Kuran kenara bırakılmış bir kitap olduğu için pek dikkat çekmemiş. Ayet şu şekilde;

De ki: "ALLAH’ın, kendi kulları için yarattığı süsleri ve güzel rızıkları kim haram edebilir?" De ki: "Onlar dünya hayatında gerçeği onaylayanlar içindir, ahirette ise sadece onlar içindir." Bilen bir toplum için ayetlerimizi böyle detaylı açıklarız.(7:32)

Görüldüğü üzere ki, eğer Peygamberimiz böyle bir şey söylemesi sadece Kurana uyan bir peygamberin ne denli yanlış bir yolda olduğunu göstermiş olmaz mi?

Deniz ürünleri ile ilgili mezhepsel farklılaşma vardır. Yani hepsi kafasına göre bu helal şu haram diye uydurmuşlardır. Ayet bizlere bu konuda özgürlük vermektedir.

O ki denizi emrinize sunmuştur; ondan taze et yersiniz,...(16:14)

Ayette de görüldüğü gibi yok kanı yok eti yok vs gibi boş şeylere takılmayın.

Son olarak haram olan 4 temel gıda maddesi hakkında tüm bu hadis kitaplarını uydurmaları İFŞA eden ayetleri sizlerle paylaşacağım;

De ki: "Bana vahyedilende, yiyen birisi için şunların dışında haram edilmiş bir madde bulamıyorum: (1) Leş, (2) akıtılmış kan, (3) domuzun eti –ki pistir–, (4) ALLAH’tan başkasına sapıkça adanmış yiyecekler." Zorda kalan bir kimse, istekli olmaz ve sınırı aşmazsa kuşkusuz senin Efendin Bağışlayandır, Rahimdir.(6:145)

Yukarıdaki ayette 4 temel madde haram edilmiştir. Tabi hadis külliyatına bakılırsa daha bir çok haram listesi var. Tartışırsanız size başka haramlar sayacaklardır. Ancak bu surenin 150. Ayeti tüm bu külliyatı yerle bir etmekte.

De ki: "ALLAH’ın şunu haram ettiğine tanıklık edecek tanıklarınızı getirin." Tanıklık ederlerse onlarla beraber tanıklık etme. Ayetlerimizi yalanlayanların ve ahireti onaylamayanların keyfine uyma. Onlar, Rab’lerine başkalarını eş koşmaktadırlar.(6:150)

Onların tanıkları hadis kitapları, şeyhleri,tarikatları ve mezhepleri. Peygamberin bile onlarla tanıklık etmemesi ve bize de örnek oluşu bu şekildedir. Çünkü onlar ayetteki gibi iman etmeyen ve ayetleri yalanlayan kimselerdir.

Son olarak hadis ve sünnetin inkarcıların icadı olduğunu göstererek Haram ve Helaller başlıklı makalemi sonlandırıyorum.

Böylece, her peygambere insanlardan ve cinlerden olan sapkınları düşman kıldık. Aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözleri vahyederler. Efendin dileseydi bunu yapamazlardı. Onlara ve ettikleri iftiralara aldırma.
Ahiret onaylamayanların kalbi ona kansın, ondan hoşlansın ve gerçekten yapmak istediklerini yapabilsinler diye…(6:112-113)

Tek yasa koyucu

ALLAH’tan başka yasa koyucu mu arayayım? O ki size kitabı detaylı olarak indirmiştir. Kendilerine kitap vermiş olduklarımız onun Efendin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. O halde kuşkulananlardan olma.(6:114)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ATALAR DİNİNİ İZLEMEK

Tüm insanlar, doğduğu ve büyüdüğü ailenin öğrettikleri ile o ülkenin veya bölgenin dinini, kültürünü ve yaşam tarzını benimser. Bu hemen hemen herkes için aynıdır. Bu yüzden çocukluk döneminde bize aşılanan ne ise onunla yaşarız. Sorgulama gibi bir uğraşa çoğu insan girmez. Karşı olduğu politik bir duruma cephe alarak diğer safta durmak, sorgulayıp neyin doğru veya yanlış olduğuna bakmaz. Din, tüm dünyada hemen hemen atalarımızın üzerine ne bulduysak onu öğretir ve buna sımsıkıca bağlanır. İşin püf noktası burası. Ya atalarımız doğru yol üzerinde değildiler ise?! Kuran bu konuda bizi özgür kılarak sorgulamaya teşvik eder. Şimdi aşağıdaki peygamber örneklerinden bakarak atalar dinini inceleyelim. NUH PEYGAMBER Halkın ileri gelen inkarcıları, “Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Üzerinize egeme olmak istiyor. Allah dileseydi bir melek indirirdi. İlk ATALARIMIZDAN böyle bir şey işitmedik.  (23:24) HUD PEYGAMBER Dediler ki: “ Sadece Allah’a edelim ve atalarımı

ARAPÇA ŞART MI?

  Herkese selamlar. Bu konuyu ele almamdaki sebep insanların sürekli bizlere,  ''sen arapça bilmiyorsun, sen yorum yapamazsın senin ilmin yetmez'' şeklinde yapılan eleştirilere cevap vermek istememden dolayıdır. İnşallah bunlara cevap vermeye çalışacağım.   Öncelikle Kuran bizlere Arapça öğrenmemiz veya bilmemiz zorunluluğu getirmez. Kuran Arapça indi çünkü indiği yerde konuşulan dil Arapça idi. Bu bağlamda bir kaç ayet ile Kuran'ı kimler anlayamaz ilk önce ona değinmek istiyorum. - Şüphesiz, kafirleri uyarsan da uyarmasan da onlar için hep aynıdır, iman etmezler. - Allah da onların kalplerini ve duyularını kapatmıştır. Görüşleri de bulanıktır ve onlara büyük azap vardır. (2:6-7) - Onlara, '' Allah'ın indirdiğine uyun '' dediğinde, '' Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız'' derler. Peki ya onların ataları bir şey akıl edememiş ya da doğru yol bulamamışsa? - Kafirlerin durumu, çobanın haykırışını işiten ama o