Ana içeriğe atla

GELENEK Mİ DİN Mİ?

Onlara, “ALLAH’IN indirdiğine uyun,” dense, “Hayır, biz atalarımızın izlediği yolu izleriz,” derler. Peki, ataları bir şey düşünemeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı? 
(2:170)

Gelenekleri yıkmak, insanlara özgürlük vermek için inen bir din ne yazık ki Muhammed Peygamberin ölümünden sonra tekrar güç toplayarak dini yenmeyi başardı. Bu konuda bizi şu ayet aydınlatıyor.

Muhammed sadece bir elçidir ve ondan önce de nice elçiler gelip geçmiştir. Ölür yahut öldürülürse geriye mi döneceksiniz. Dönekler ALLAH'a hiç bir zarar veremez. ALLAH şükredenleri ödüllendirecektir 
(3:144)

Maalesef ki öyle oldu. O öldükten sonra bu din geleneklerin altında kaldı. Geleneksel bir din haline dönüştü. İnsanların özellikle din adamlarının elinde iktidarın istediğine uygun bir din yaratıldı. Bu geleneksel dinin en çok zarar göreni ise kadınlar oldu. Toplumsal hakları ellerinden alındı. Kişilik ve özgürlük hakları yok edildi. Çalışması,konuşması,bakması neredeyse yaşamsal tüm fonksiyonları yok edildi. Sadece çoçuk yapılacak bir araç haline dönüştürüldüler. Uyduma dini yaşayan ülkeler İslam dini adına kadınların tüm haklarını elinden aldılar Allah böyle istiyor diyerek. Şeytan Allah’ın adını kullanarak kendine bir ordu yarattı. Ona bu çok kolay oldu. Peygamber Muhammed’in ölümünden sonra Kuran mesajını değiştiremeyenler Şeytanında yardımı ile kendi dinlerini sözde Muhammed böyle dedi şöyle dedi diyerek oluşturdular. Ama bunlar asla ve asla Allah’a zarar veremeyecekler. Muhammed’e inen din artık yeniden ayaklanmaya başladı. Geleneksel dinin kurucusu Şeytan ve onun ordusu yenilmeye mahkûmdur.



Ve şunu bildir ki: "Gerçek gelmiş, yanlış ise ortadan kalkmıştır. Zaten yanlış, yok olmağa mahkumdur."
(17:81)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ATALAR DİNİNİ İZLEMEK

Tüm insanlar, doğduğu ve büyüdüğü ailenin öğrettikleri ile o ülkenin veya bölgenin dinini, kültürünü ve yaşam tarzını benimser. Bu hemen hemen herkes için aynıdır. Bu yüzden çocukluk döneminde bize aşılanan ne ise onunla yaşarız. Sorgulama gibi bir uğraşa çoğu insan girmez. Karşı olduğu politik bir duruma cephe alarak diğer safta durmak, sorgulayıp neyin doğru veya yanlış olduğuna bakmaz. Din, tüm dünyada hemen hemen atalarımızın üzerine ne bulduysak onu öğretir ve buna sımsıkıca bağlanır. İşin püf noktası burası. Ya atalarımız doğru yol üzerinde değildiler ise?! Kuran bu konuda bizi özgür kılarak sorgulamaya teşvik eder. Şimdi aşağıdaki peygamber örneklerinden bakarak atalar dinini inceleyelim. NUH PEYGAMBER Halkın ileri gelen inkarcıları, “Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Üzerinize egeme olmak istiyor. Allah dileseydi bir melek indirirdi. İlk ATALARIMIZDAN böyle bir şey işitmedik.  (23:24) HUD PEYGAMBER Dediler ki: “ Sadece Allah’a edelim ve atalarımı

ARAPÇA ŞART MI?

  Herkese selamlar. Bu konuyu ele almamdaki sebep insanların sürekli bizlere,  ''sen arapça bilmiyorsun, sen yorum yapamazsın senin ilmin yetmez'' şeklinde yapılan eleştirilere cevap vermek istememden dolayıdır. İnşallah bunlara cevap vermeye çalışacağım.   Öncelikle Kuran bizlere Arapça öğrenmemiz veya bilmemiz zorunluluğu getirmez. Kuran Arapça indi çünkü indiği yerde konuşulan dil Arapça idi. Bu bağlamda bir kaç ayet ile Kuran'ı kimler anlayamaz ilk önce ona değinmek istiyorum. - Şüphesiz, kafirleri uyarsan da uyarmasan da onlar için hep aynıdır, iman etmezler. - Allah da onların kalplerini ve duyularını kapatmıştır. Görüşleri de bulanıktır ve onlara büyük azap vardır. (2:6-7) - Onlara, '' Allah'ın indirdiğine uyun '' dediğinde, '' Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız'' derler. Peki ya onların ataları bir şey akıl edememiş ya da doğru yol bulamamışsa? - Kafirlerin durumu, çobanın haykırışını işiten ama o